Türkiye ve Almanya arasında 30 Ekim 1961 tarihinde imzalanan İşgücü Antlaşması Türkiye'nin İkinci Dünya Savaşı sonrası oluşmakta olan uluslararası göç süreçlerine gönderen ülke (sending country) olarak katılmasını sağladı. Sürecin başında iş kontratlarıyla güvenceye alınan bir rotasyon ilkesine göre işleyeceği ve nihayetinde kesin dönüşle tamamlanacağı düşünülen göç; her iki ülkenin iktisadi, toplumsal ve siyasal koşullarında yaşanan dönüşümlerle yeni biçimler alarak günümüze kadar sürmeye devam etti, ediyor. Göç Araştırmaları Derneği (GAR) olarak tüm dünya için oldukça sarsıntılı geçen son yılların ardından Almanya – Türkiye ekseninde oluşan bu ayrıksı göç süreci üzerine nasıl düşünmeliyiz sorusuna odaklanan bir değerlendirme hazırlamaya karar verdik. Bu kapsamda farklı deneyimlerden bu tarihin parçası olmuş yirmi kişiyle on soruluk bir mülakat gerçekleştirdik. Bu görüşmelere ek olarak 15 Kasım 2021 tarihinde dört farklı göçmen kurumundan temsilcinin katılımıyla “Yeni Kuşakların Penceresinden Göçün 60 Yılı” başlıklı çevrimiçi bir tartışma gerçekleştirdik. Bu tartışmanın kaydına buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Türkiye’den Almanya’ya göç bugün “yeni dalga” olarak anılan hareketliliklerle sürüyor. Dolayısıyla altmışıncı yıla bitmiş ya da tamamlanmış değil her göçmen kuşağın kendi deneyimiyle çeşitlendirdiği süregiden bir süreç olarak bakmak gerekiyor. Yaptığımız görüşmelerde ortaklaşılan temel çerçeve Almanya toplumunu oluşturan tüm kesimlerin kültürel çeşitliliklerini koruyarak ortak bir yaşam zemini inşasına katkı sunabilecekleri bir dünya beklentisi oldu. Türkiye kökenli göçmenler açısından ise anadilin ve Türkiye referansının kendi tarihçelerinde işaret ettiği aidiyetlerin korunduğu, fakat buna karşın Almanya’daki göç deneyiminden kuşaklar boyu öğrenilenlere yaslanarak dünyada yükselen ırkçılığa sadece kendileri için değil, tüm toplumların barışı için karşı durabildikleri bir dünya.

Bizimle görüş ve deneyimlerini paylaşarak çalışmamıza destek olan tüm katılımcılara teşekkür ederiz.

Mülakat katılımcılarımız: Ahmet İyidirli, Ali Eliş, Ayhan Kaya, Cemal Bozoğlu, Düzgün Polat, Elif Zehra Kandemir, Gökçe Yurdakul, Gökhan Duman, Hatice Turan, İsmail Kaplan, Mehmet Köse, Metin Ağaçgözgü, Mustafa Yeneroğlu, Oğuz Üçüncü, Saniye Açıkel, Selami İnce, Şemsi Bilgi, Yekta Arman.

Çevrimiçi tartışma katılımcılarımız: Dilan Deniz Kılıç, Görkem Şahin, Melih Keser ve Yusuf As.

Heinrich Böll Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliğinin desteğiyle gerçekleştirdiğimiz bu proje GAR çatısı altında kolektif bir çalışmanın ürünü oldu.

Değerlendirmenin İngilizce kaydına buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

Koordinatör: Didem Danış

Araştırmacı ve yürütücü: Besim Can Zırh

Proje Asistanı: Perihan Aslı Özdal

Rapor Tasarımı: Safiye Özkan Aygün, Engin Aygün

Rapor Desen Tasarımı: Mercan Baş – @theboresofperception