Avrupa Sosyal Antropologlar Derneği (EASA) bünyesindeki Irk ve Etnisite Antropolojisi Ağı (ARE Network) tarafından GAR işbirliğiyle “Küresel Irksal Kapitalizm ve Reddiye Siyaseti” (Global Racial Capitalism and the Politics of Refusal) başlıklı uluslararası bir atölye düzenlendi. 13-14 Haziran 2025 tarihlerinde Minerva Han’da Ezgi Güner ve Kristen Biehl’in yürütücülüğünde gerçekleşen atölye, Sussex Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Ida Danewid’in yaptığı açılış konuşmasıyla başladı. Danewid plantasyonlardan kaçan köleleştirilmiş kişilerin tarihsel tecrübesinden hareketle katılımcıları özgürlük, aidiyet ve ev gibi kavramları devlet merkezli tahayyüllerin ötesinde yeniden düşünmeye davet etti.
Atölyenin ilk paneli, farklı coğrafyalardan araştırmalarla sınır rejimlerinin nasıl işlediğine dair eleştirel bir bakış sundu. Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden Souad Osseiran’ın moderatörlüğündeki panelde, Cambridge Üniversitesi’nde doktora yapan Sofia Franchini fotoğraf çekmenin yasak olduğu İtalya’nın Arnavutluk’taki sınırötesi geri gönderme merkezlerini kendi çizdiği eskizler üzerinden tartıştı. Arizona State Üniversitesi’nde doktorasını yapmakta olan Adnan Turan ise mülteci eğitimi politikalarını Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği belgelerinin söylemsel analizi ve Diyarbakır’daki Suriyeli ve Iraklı mültecilerle yürüttüğü katılımcı atölyeler üzerinden eleştirdi. Son olarak, Giresun Üniversitesi’nden Nezihe Başak Ergin ve Brock Üniversitesi’nden Ebru Üstündağ’ın Kanada’daki Türkiyeli mülteci kadınlar ile yürüttüğü odak grup çalışmaları göç rejimine kesişimsel bir perspektif getirdi.
Michigan Üniversitesi’nden antropolog Damani Partridge’in moderatörlüğündeki, göçmenlerin ırksallaştırılması konulu ikinci panel İstanbul’da yasayan iki farklı göçmen topluluğunun deneyimlerine odaklanan etnografik çalışmalara yer verdi. CUNY’den Alize Arıcan Batı Afrikalı göçmenlerin deneyimleri üzerinden geçicilik ve siyahlık gibi kavramları tartışırken Geneva Graduate Institute’ten Alexander Ephrussi Afgan göçmenlerin geri gönderme tehdidi ve polisin seyreltme ve süpürme teknikleri karışısındaki mekansal direnişlerini inceledi.
Toplumsal cinsiyet ve reddiyeye odaklanan üçüncü ve sonuncu panelin moderatörlüğünü British Columbia Üniversitesi’nden antropolog Elif Sarı yaparken Geneva Graduate Institute’te yüksek lisans öğrencisi olan Bodong Zhang Güney Kore ve Latin Amerika örnekleri üzerinden doğurganlık reddiyesi uzerine kurulu kadın hareketlerini yirminci yüzyıl Amerika’sının kısırlaştırma politikaları ile karşılaştırmalı olarak inceledi. Thessaly Üniversitesi’nden yakın zamanda mezun olan Mel Kalfanti ise Yunanistan’daki kuir ve feminist öz-savunma pratikleri üzerine otoetnografik bir sunum yaptı.
İkinci gün Hafıza Merkezi’nden Noémi Lévy-Aksu’nun rehberliğinde Beyoğlu’nda düzenlenen hafıza turu ile bir gün önceki tartışmalara tarihsel ve yerel bir boyut eklendi. Katılımcılar Çeper Kolektif’in Karşı Sanat’ta sergilenen “Çentik” isimli sergisini gezdikten sonra Seda Altuğ moderatörlüğünde bir kapanış oturumu gerçekleştirdi. Irksal kapitalizme küresel ve karşılaştırmalı bir bakış sunan bu oturumda özgürlükçü bir kolektif geleceğin inşasına dair imkanlar tartışıldı. İki gün boyunca süren tartışmalar ırksal kapitalizmin küresel işleyişini etnografik, tarihsel ve eleştirel perspektiflerle masaya yatırırken, plantasyonlardan günümüz mülteci kamplarına uzanan radikal bir reddiye siyasetinin egemen tahakküm rejimlerine karşı nasıl bir ‘çentik’ açabileceğini hatırlattı.
* GAR Blog’ta yayınlanan yazılarda görüşler bütünüyle yazarlara aittir, Göç Araştırmaları Derneği’nin görüşlerini yansıtmaz.