Çevrimiçi Teorik Temeller
Saha karşılaşmalarından önce EGEHUB, projeyi şekillendiren teorik, tarihsel ve politik çerçeveleri ortaya koyan çevrimiçi dersler aracılığıyla ortak bir kavramsal sözlük geliştirdi. Bu oturumlar, beklentilerin uyumlanması, yöntemsel ilkelerin netleştirilmesi ve sanatçılar, araştırmacılar ile kültür aktörleri arasında ortak bir zemin oluşturulması açısından temel bir role sahipti.
Derslerde şu temalar ele alındı:
- • Ulusötesi hafıza ve zorunlu göç (Dr. Mert Koçak- GAR): Hafızanın dijital anma pratikleri, karşı-anıtlar ve diaspora anlatıları aracılığıyla sınırları nasıl aştığına odaklandı.

- • İlişkisel bir hatırlama biçimi olarak sanat (Dr. Gülay Uğur Göksel-GAR): Winnicott’un “potansiyel mekân” kavramı ve Patočka’nın “sarsılanların dayanışması” fikri üzerinden, sanatın bastırılmış hafızayı algısal olarak erişilebilir kılan bir aracı nasıl olabildiğini tartıştı.

- Devlet hafızası ve Çanakkale’de yerel hatırlama (Prof. Dr. Gencer Özcan-İstanbul Bilgi Üniversitesi): Kurumsallaşmış savaş alanı anlatılarının toplumsal algıyı nasıl şekillendirdiğini ve alternatif tarihleri nasıl görünmez kıldığını gösterdi.

- Etnografik tanıklık olarak fotoğraf (Dr. Besim Can Zırh- GAR): Görsel belgelemenin aradalık, yokluk ve kültürel kimliğin yeniden yapılandığı anlara nasıl ışık tuttuğunu ortaya koydu.

Bu oturumların amacı bir “uzlaşma” üretmek değildi. Aksine şunları vurgulayan çok perspektifli bir çerçeve oluşturdu:
- hafızanın çatışmalı olduğu, birleştirici olmadığı;
• algının kurumsal güç ilişkileri tarafından şekillendiği;
• sanatsal ve etnografik yöntemlerin resmi arşivlerin susturduğu şeyleri görünür kılabildiği;
• ve Ege’nin katmanlı tarihlerini anlamak için çelişkiye duyarlı analitik araçların gerekli olduğu.
Bu teorik zemin, katılımcıları İmbros ve Alçıtepe’nin karmaşık algısal ve duygusal ortamına hazırladı.

